İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ
Bu hükümet, elindeki vergi silahıyla bu toplumu yok etmeden, ben de savaşla ilgili yazı yazmaktan kurtulamayacağım herhalde. `Daha dur, dün bir bugün iki` demeyin... Hangi konuya el atsanız, karşınıza mutlaka savaş çıkıyor...
Bu kez savaşın adı `barış`. İlginç, değil mi? Ama sıradan bir barış değil, `Vergi Barışı`...
Çok Sayın Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan, (hani geçtiğimiz gün bütçeyi açıklarken, `Barışın da bir maliyeti var` demişti ya) bakanlık koltuğuna oturur oturmaz, Vergi Barışı Yasası`nı gündeme getirdi. Yasa Cumhurbaşkanı`ndan bir kez veto yemesine rağmen nihayet 1 Mart`tan itibaren yürürlüğe girdi.
Vergi Barışı ile mükellefin ödeyemediği vergi borçlarının faizinin yüzde 80`i siliniyor ve kalanına taksitlendirme olanağı tanınıyordu. Böylece temiz bir sayfa açılacaktı!..
***
Ama gelin görün ki; daha yasa yürürlüğe gireli 2 gün olmuş ve araya hafta sonu girdiği için vergi dairelerine ilk başvuru pazartesiye kalmıştı. İşte mükellefler için `Ak Pazartesi` olacak 3 Mart`ı, AKP `Kara Pazartesi`ye çevirdi.
Tezkere Meclis`ten geçmediği için ABD`den gelecek para tehlikeye girince, yine vatandaşın sırtına binildi. Ve kaldırılan deprem vergileri de dahil olmak üzere ek vergiler geldi.
İşte ben de ortada savaş mı, yoksa barış mı var diye merak edip, İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan`ı aradım. Aradığım sırada bir seminerde olan Arıkan, daha sonra bana telefonla ulaştı. Ben de ona sordum:
- 3 Mart`ta barış mı oldu, yoksa savaş mı?
Arıkan önce Vergi Barışı`nı övdü. Mükelleflerin lehine bir uygulama olduğunu söyledi. Sonra savaşa geldi ve `Zamanlaması çok talihsiz. İçeriği de yanlış. Ek vergi olağanüstü bir durum halinde alınır. Ama ortada olağanüstü bir durum yok. Zaten ek verginin mantığı da doğru değil. Ek vergilerle mükelleflerin kaldıramayacağı yükler olacak` dedi.
`Peki barış ne olacak?` dedim.
`Bu savaş, barışı zora sokacak` dedi.
***
`Hükümet vatandaşın sırtını yere getirdi. Yerden kalkacak halimiz kalmadı` diye düşünürken, bu kez de benzine zam geldi. TABGİS Başkanı Atıf Ketenci`ye `Neden?` diye sordum. `Vergiyi artırdılar` dedi. `Neden artırdılar?` dedim. `IMF`ye söz verdiler` dedi.
Biz bunları konuşurken, bu kez de tüpgaz ve otogaza zam geldi. Onlarda da vergiyi artırdıklarını öğrendim...
Derken annem aradı... `Tüpgaza yine zam gelmiş` dedi. `Evet` dedim. Vatandaşa nasıl bir savaş açıldı diye düşünürken, hala telefonda bekleyen annem, `Ne olacak şimdi` dedi, cevap veremedim...
Sahi, ne olacak şimdi?
