Türkiye'de, (ne yazık ki) belli görevlere gelince; gerçek dostlarınızın sayısı azalmaktadır. Çevremizi, daha ziyade iltifat edici tipler sarmaktadır. Bunlar, size gerçeklerden ziyade, duymak istediklerinizi söylemektedirler. (On yıllık başkanlık dönemimizde, biz de bunu bizzat yaşadık. Zaman zaman söylenenleri ciddi sandık. Birtakım hatalarımızın da farkına varmadık. Halbuki, en çok tekrarladığımız Hadis~i Şerif "Cenab-ı Hak, sevdiği yöneticilerin yanına açık sözlü danışmanlar nasip eder; sevmediklerine de dalkavuklar musallat eder" uyarısı idi.)
Şu anda, üzülerek görüyorum ki, AK Parti iktidarının da, yeterli düzeyde bir "istişare ekibi" yoktur. Bu arada, değişik gerekçelerle, medya bile suskun hale gelmiş, övgüler düzmeye başlamıştır.
Çok şükür, hiçbir beklentim yoktur. Kimseden bir talebim olmaz. Ancak, Türkiye için tek başına iktidarın çok ciddi bir şans olduğuna gönülden inanıyorum. Bu açıdan da, AK Parti'nin başarılı olmasını arzu ediyorum. Bu fırsatın israf edilmesinin, çok büyük vebal olacağını düşünüyorum.
Elbette, bizim de dile getirdiğimiz çok güzel icraatlar ve başarılar vardır. Kaldı ki, bunları herkes dile getirir. Önemli olan, (hiçbir art niyet taşımadan) hataların ve noksanların da ortaya konmasıdır:
1- "Emanet ehline verilmelidir" prensibi ihmal edilmektedir. "Bizden olsun kafidir" uygulaması yapılmaktadır. Birçok dürüst insan görevden alınarak, mağdur edilmektedir. Sayın Başbakan'ın beyanlarına rağmen, insanların ekmeği ve haysiyeti ile oynanmakta, beddua alınmaktadır.
Sayın milletvekilleri, "tayin-terfi-torpil-iş ve ihale takibi" işlerine hiç bulaşmamalıdırlar. Hemşehri kayırmalarına tevessül etmemelidirler. Türkiye'de lobiciliğin gittikçe hakim olmasının (Kardenizlilik-Kürt-Çerkes-Gürcü vb.)
tehlikelerini idrak etmelidirler.
2- Makro ekonomik göstergelerde başarı vardır. Ancak, bürokratik oligarşinin atalet ve mukavemetinde bir azalma yoktur. Rüşvette de azalma olmamıştır. İsraf ve saltanat artan bir tempo ile devam etmektedir.
Bütçe açığının kapatılmasının yolu, zam ve vergi olmamalıdır. Tasarruf olmalıdır. Nitekim:
- Lojman, kamp, özellikle makam aracı saltanatı aynen devam etmektedir. Beyler ve hanımların devlet kesesinden caka atması sürmektedir.
- Bir de, (kendilerini hayat boyu çok önemli sayan) emekli asker ve sivil bürokratların, eski bakanların durumu vardır. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde görülmeyen,"Yağma Hasan'ın böreği" tablosu halkımızı incitmektedir. (Bunlara hayat boyu makam aracı, şoför tahsis etmeye ne gerek vardır?) (Maşallah, uçaktan korkan bir sayın emeklinin yılda 105 bin kilometre kat ettiği söylenmektedir. Zat-ı muhterem, bir de koruma sayısının azlığından şikayet etmektedir. (Bunlar, mütevazı bir şekilde köşesine çekilenlerden hiç mi ibret almazlar? Pazar alışverişinden dönerken, Renault arabası içinde kalp krizi geçirip vefat eden Maliye kökenli yargı başkanını hiç mi hatırlamazlar?)
- Vergi toplamada bir düzelme yoktur. Kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınmasında da iyileşme sağlanamamıştır. (43 milyon seçmen vardır, 3 milyon mükellef). (Bütçenin yüzde 70'ten fazlası vasıtalı vergilerden gelmektedir.) (Bu arada, politik amaçlarla "asgari beyan" ve "hayat standardı" uygulamaları yürürlüğe konmaz iken; mükelleflere baskı yapılmakta, "şu rakamın altında beyanname verme" denilmektedir. Bu davranış hukuki ve ahlâki değildir.) (Kaldı ki, bu ağır oranlarla, sadece namuslu mükellefler ezilmektedir. Kamu israfı dürüst insanların sırtına yüklenmektedir.) (Tekstil, konfeksiyondaki KDV rezaleti sürmektedir. Siz yüzde 18 oranını yüzde 1'e indirin. Bakalım, hayali ihracaat, naylon fatura kalır mı?)
3- Özelleştirme icraatı başarısızdır. Şeffaflık prensibi de zedelenmeye başlamıştır? (Niçin, önce zarar eden kurumlar özelleştirilmez? Niçin açık artırma yerine, pazarlık usulü tercih edilir? Niçin, kar eden kurumlar borsa kanalıyla daha geniş kesimlere aktarılmaz; ya da kıdem tazminatı, mecburi tasarruf fonu ödemeleri karşılığı verilmez? Blok satışların gerekçeleri nedir? TEKEL'in içki bölümü özelleştirilirken, niçin ithal içkilerin fiyatı indirilir? 292 milyon dolara satılan TEKEL İçki Bölümü'nün, deposundaki ÖTV'si devletin sırtında kalan 132 milyon dolarlık içki stoku ve 14 milyon dolarlık kasa mevcudu, nazara alınmış mıdır? Niçin, yabancı sigara şirketlerine "rekabet mevzuatına aykırı" baskılar yapılır. Anayasa'ya aykırı ÖTV kararnamesi çıkarılır?) (Niçin KİT'lerde arpalık uygulaması sürer?)
4- İşsizlikte bir azalma yoktur. İnşaat vb. "emek yoğun" sektörlere hâlâ canlılık getirilmemiştir. Tarım ve hayvancılıktaki sıkıntılar devam etmektedir.
Şüphesiz daha birçok madde sıralayabilirim. Amacım, AK Parti'nin sağlıklı bir durum muhakemesi yapması gereğini hatırlatmaktır. Bizimki, dost uyarısıdır. Alınganlık gösterenler, gerçek dostlarının kim olduğunu anlayamayanlardır! Sözün özü: Sadece serbest bölgeler ile ilgili olarak yapılan değişiklik bile, ne kadar haklı olduğumuzu ispat edecektir. Böylesine; hukuk anlayışına, müktesep hak kavramına, devlet itibarına, ahde vefa prensibine aykırı bir tutumun; keyfi, laubali, ciddiyetten uzak uygulamaların hakim olduğu bir ortama, yabancı yatırımcı gelir mi? Batı sizi ciddiye alır, size güvenir mi?