Sevgili Meslektaşlarım;
Bilgiye dayalı bir çağda yaşıyoruz. Ancak bilginin, bilimsel, felsefi, dinsel, toplumsal, sanatsal, algısal, gündelik bilgi gibi pek çok türü var. Tüm bunların içinde hangi bilginin çağa adını verdiği, başka bir yaklaşımla da, hangi bilginin toplumları öne çıkarıp, refah ortamı sunduğu toplumlar tarafından hala tartışılmaktadır. Ancak bilgi türleri birbirinden farklı konuları ve yaklaşımları gerektirmektedir. Birini öbürüne karıştırarak, yani bilimsel bilgi üstüne konuşurken felsefi bilgiyi karıştırmak; gündelik bilgi ile sanatsal bilgiyi tartışmak bir sonuca vardırmaz tartışanları. Her birinin alanı birbirinden farklıdır çünkü. Elmalar ile armutları karşılaştırmak kadar farklıdır.
Türkiye'nin bilgi çağından uzaklığının tipik göstergesi de burada başlamaktadır. Bilimsel bir bilgi tartışılırken dinsel bilgi ile karşılık verilir. Üstelik bunu yapan bir ilahiyatçı da değildir. Bu yanlıştır. Elbette her konuda, bilginin türüne bağlı olarak tartışılır, tartışılmalıdır ve bilgi alanları içinde olmalıdır. Siyasetle uğraşan bir kişi, işi gereği her konudan söz edebilse de bilgisi belirli disiplinle çevrilidir. Bu nedenle hemen her konuda televizyonlarda tartışanları anlamak olanaklı değildir. Bir insan hem iç, hem dış politika, hem ekonomi, hem sanat, hem terör, hem de tarih konusunda uzman olamaz. Her bilgi türünün üretimi de birbirinden farklı yol ve yöntemlerle oluşmaktadır. Hava tahmin bilgisini dinsel bilgi ile açıklamak olanaklı değilken; sanatsal bilgiyi de gündelik bilgilerle açıklayamayız.
Türkiye'nin eğitimdeki temel gereksinimi, ilköğretimden üniversiteye kadar bilimsel bilgi olmak zorundadır. Günümüzde, ülkelerin gelişmişlik ölçüsü ve somut sonuçları bilimsel bilgiye dayalı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Muhasebecilik akademik bir disiplin olarak üniversitelerde okutulmaktadır. Bu konuda lisans ve lisansüstü dersler verilmektedir. Başka bir söyleyişle muhasebecilik bilimsel bir alandır; değişik kuramlar üstünde ve yöntemlerle bilgi üretilmektedir. İSMMMO'nun kurulduğu tarihten bu yana yapılan yayınlara bakıldığında da bu çok açık bir biçimde görülür. Bu nedenle muhasebecilik bilgisi yolu ve yöntemi açık, gündelik, sanatsal, toplumsal, dinsel, algısal bilgi dışında; kendi bilimsel ışığında yolunu bulmaktadır. 2 Şubat 2016 Salı günü Cevahir Otel'de yapılacak "Son Yasal Düzenlemeler Çerçevesinde Çalışma Hayatında Meslek Mensupları İçin İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Semineri" de bilimsel bir etkinliktir.
Belki en iyi anlaşılması gereken mesleki bilgiler uygulanırken siyasi bilgiyle ilişkisinin olmaması gerekmektedir. Çünkü etik ilkelerimiz, herkese yasaların ve mesleğin gereklerine bağlı olarak yaklaşır. Amacı toplumun ekonomik düzeyini sağlıklı ve doğru işleyişi yönünde desteklemektir.
Şubat ayının özeli 'Sevgililer Gününüzü' kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Dr. Yahya Arıkan
Başkan