Kurumsal

Aralık 2023 Mesajı

Değerli Meslektaşlarım;

Bu ayki yazımda sizlere daha önceki yazılarımızda genel hatlarıyla bahsettiğimiz Sürdürülebilirlik Raporlaması ile ilgili genel çerçeveleri belirleyen Ulusal ve Uluslararası Standartlarla ilgili bilgi vermek ve halen devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı COP28’de şu ana kadar gündeme gelen konular neler olmuş kısaca değinmek istiyorum.

İlk kez 1995 yılında Berlin’de düzenlenen BM İklim Konferansı COP’un öncelikli ana teması her yıl olduğu gibi bu yılda iklim dengesinin korunması, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin üstesinden gelinmesi ve sera gazı emisyonlarının azaltılması konularında dünyanın ne durumda olduğunun değerlendirilmesi. Bu ana tema çerçevesinde yapılan oturumlarda iklim hedeflerine ulaşmak için gerekli adımları belirlemek adına, taraf devletlerin ve ilgili diğer aktörlerin şimdiye kadarki çabaları ve bunların sonuçları analiz ediliyor.

Bu yıl 30 Kasım-12 Aralık 2023 tarihleri arasında Dubai’de gerçekleşen konferans halen devam ediyor. COP28’in kesinleşmiş müzakere metinleri 12 Aralık tarihinde açıklanacak ancak önemli birçok konuda taslak kararların şekillendiğini söylemek mümkün. Petrol, gaz ve kömürün gelecekteki durumu COP28’in bu yılki kilit konularından.

COP28’de şuana kadar açıklanan önemli taslak karar metinleri ve değinilen konuları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkün.

  1. Taslak karar metinlerinden biri fosil yakıtlarla ilgili. Fosil yakıtların düzenli ve adil bir şekilde kullanımdan kaldırılmasını öneriyor. Bu en radikal seçenek. En radikal seçenek olmasıyla birlikte belki de gezegenimizin geleceği için alınabilecek en doğru kararlardan biri.

  2. Bir diğer önemli taslak karar emisyonları yakalama ve depolama araçlarından yoksun projelerle ilgili. Taslak karar aşamalı olarak bu projelerin durdurulması için daha hızlı çaba gösterilmesi ve 2050 yılına kadar küresel enerji üretiminde karbon nötrlüğüne ulaşmak için fosil yakıt kullanımının hızla azaltılması çağrısı yapıyor.

  3. Suudi Arabistan ve Çin tarafından desteklenen, emisyonları yakalama ve depolama araçlarından yoksun projelerin aşamalı azaltılması çağrılarının “kesinlikle reddedilmesi” gündeme gelen bir diğer önemli konu.

  4. 1,5 Derece Vurgusu bu yılki konferansın yine en önemli başlıklarından. Uluslararası Enerji Ajansı geçtiğimiz Temmuz ayında dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerin, sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlayabilmek için 2030 yılına kadar küresel yenilenebilir kapasiteyi üç katına çıkarmayı taahhüt etmeleri gerektiğini duyurmuştu. 1,5 dereceyi ulaşılabilir kılmak, 2030 yılına kadar emisyonları 22 GT (22 milyar ton) azaltmayı gerektiriyor. Bu durum hem enerji arzı hem de enerji talebi konusunda hükümet ve sektörler genelinde kolektif eylem gerektiriyor.

  5. Yenilenebilir enerjide global hedef 2030. Konferansta 118 ülke, enerji üretiminde fosil yakıtların payını azaltmanın bir yolu olarak yenilenebilir enerji kapasitesini 2030’a kadar üç katına çıkarma sözü verdi. Mutabakat metni “Yarının enerji sisteminin hızla temiz enerjiyle ölçeklendirilmesi, bugünün enerji sisteminin karbonsuz hale getirilmesi, metan ve diğer CO2 dışı sera gazlarının azaltılmasının hedeflenmesi” olmak üzere üç başlıktan oluşuyor. Taahhüdü imzalayan 118 ülke arasında ev sahibi Birleşik Arap Eminlikleri, ABD, Brezilya, Japonya, İngiltere, Meksika, Polonya, Almanya, Avustralya, Kanada, Danimarka, Fransa, Kenya, Hollanda, Nijerya, İspanya yer alıyor. Türkiye ne yazıkki Çin, Güney Afrika ve Hindistan gibi ülkelerle birlikte taahhüde imza atmayan ülkeler arasında yer aldı.

  6. Kayıp ve Zarar Fonu Faaliyete Geçmeli vurgusu yine önemli gündem maddelerinden biri idi. İklim değişikliğine karşı kırılgan ve gelişmekte olan ülkelerin sel, taşkın, orman yangını, çölleşme gibi afetler için finansal destekten yararlanabilecekleri “Kayıp ve Zarar Fonu” kararı COP28’in en önemli gelişmelerinden biri. Taraflar yoksul ülkelerin iklim değişikliğiyle başa çıkmalarına yardımcı olacak kayıp ve zarar fonunun faaliyete geçirilmesi konusunda anlaşmaya vardı. Fonun özellikle iklim değişikliğinden etkilenen gelişmekte olan ülkeleri finansal olarak desteklemesi bekleniyor ve daha fazla iklim eşitliği için tarihi bir adım olarak görülüyor.

  7. Konferansta Gıda Deklerasyonu Onaylandı. Sürdürülebilir Tarım, Dayanıklı Gıda Sistemleri ve İklim Eylemi Deklerasyonu COP28’de 134 ülke lideri tarafından onaylandı. Deklerasyon çiftçilere yönelik koruyucu uygulamalar ve gıda sistemlerinin dönüştürülmesini içeriyor. Bu deklerasyon iklim konferansında gıda konusundaki ilk anlaşma olma özelliği taşıyor.

Konferansta konuşulan diğer önemli konular ise “finans, ticaret, toplumsal cinsiyet eşitliği ve hesap verebilirlik” konuları odu.

İki yıl önce Glasgow'daki COP26'da, kapsamlı bir uluslararası istişarenin ardından, IFRS vakfı küresel sürdürülebilirlik açıklama standartlarını oluşturmak için hizmet etmeye hazır olduğunu duyurmuştu. Bu duyuru sonrasında IFRS Vakfı, öncelikle Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu'nu (ISSB) kurdu. ISSB’nin misyonu, sermaye piyasaları için sürdürülebilirlikle ilgili finansal açıklama standartlarının küresel bir temelini oluşturmak. İlgili tarafların görüşlerinin de alınarak gerçekleştirilen kapsamlı bir çalışma sonunda bu yıl 26 Haziran'da ISSB, ilk sürdürülebilirlik standartlarını (IFRS S1 ve IFRS S2) açıkladı. Bu, yatırımcı odaklı sürdürülebilirlik açıklama ortamının ilerlemesinde dönüşümsel bir an oldu. ISSB, 25 Temmuz'da bu standartların, küresel menkul kıymetler düzenleyici kurumu olan IOSCO tarafından son derece önemli bir onayını aldı. Bazı yargı bölgeleri ISSB Standartlarını uygulamaya koymak ve benimsemek için halihazırda adımlar atmıştır. Bugün ISSB, 10.000'den fazla üye şirket ve yatırımcının yanı sıra çok taraflı ve pazara yönelik dernekler de dahil olmak üzere 64 yargı bölgesinden 390'dan fazla küresel kuruluşun desteğini almış durumdadır.

IFRS S1 ve IFRS S2 bir yıllık döneme ait raporlama bilgilerini içermektedir. Bu 2023 Ocak veya sonrasında başlayan raporlama dönemine ait bilgileri yatırımcıların 2024 yılında görmeye başlayabileceği anlamına geliyor. Şirketlerin her iki standardı da uygulaması gerekmektedir. Standartlar yatırımcılara şirketlerin finansal sürdürülebilirlikle ve iklimle ilgili riskleri ve Fırsatlar konusunda faydalı bilgiler sağlamaktadır. Raporlama çerçevesi ayrıca küresel sermaye piyasalarında daha tutarlı, karşılaştırılabilir ve doğrulanabilir bilgiler sağlamaktadır.

ISSB, İklim Açıklama Standartları Kurulu (CDSB) ve Değer Raporlama Vakfı tarafından yönetilen Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standartları Kurulu (SASB) ve Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi (IIRC) ve diğer uluslararası kuruluşlarla yakın işbirliği içerisinde çalışmaktadır. IFRS S1'in gereklilikleri IASB'nin gerekliliklerinden uyarlanmıştır.

IFRS S1 Sürdürülebilirlik ile İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Gereklilikler - sürdürülebilirlik ile ilgili finansal bilgilerin açıklanmasına ilişkin gereksinimleri belirtir.

IFRS S2 İklimle İlgili Açıklamalar - iklimle ilgili finansal bilgilerin açıklanmasına ilişkin gereklilikleri belirtir.

Ülkemizde de Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK), Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) tarafından yayımlanan Uluslararası Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarını benimsemiştir ve söz konusu Standartları Türk mevzuatına kazandırmaya çalışmaktadır. KGK Başkanı tarafından yakın zamanda konu ile ilgili yapılan bir açıklamada ISSB’nin Haziran ayında yayımladığı Standartların, ülkemizde de 2023 Aralık ayı sonuna kadar yayımlanacağı ve belirli hadleri sağlayan işletmelerin zorunlu sürdürülebilirlik raporlaması yapmaya 2024 yılından itibaren başlayacağı, ifade edilmiştir. Açıklamasında ayrıca, zorunlu uygulama kapsamında hazırlanacak olan sürdürülebilirlik raporlarının Uluslararası Denetim ve Güvence Denetimi Standartları Kurulu (IAASB) tarafından yayımlanacak “Uluslararası Sürdürülebilirlik Güvence Denetimi Standardı 5000 (ISSA 5000): Sürdürülebilirlik Güvence Denetimine İlişkin Genel Hükümler” kullanılarak zorunlu güvence denetimine tabi tutulacağını belirtmiştir.

Sürdürülebilirlik raporlaması ve güvence denetimi süreçlerine ilişkin olarak KGK tarafından ülkemizde uygulanması planlanan takvim aşağıdaki gibidir.

  • Aralık 2023: Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’nın yayımlanması ve uygulama kapsamının belirlenmesi
  • 2024: İlk raporlama dönemi
  • 2025: İlk sürdürülebilirlik raporlarının yayımlanması
  • 2026: Sürdürülebilirlik raporlarına ilişkin güvence denetimlerine başlanması

Sürdürülebilirlik ilkeleri, özellikle gelecek nesiller için sürdürülebilir bir ekonomi yaratma amacının yanı sıra kaynakların adil bir şekilde paylaşılması ve gerektiği kadar tüketilmesi, insan haklarının ayrım gözetmeksizin tüm toplumlarda korunmasını konu ediniyor.

Sürdürülebilirlik konusu tüm kurumların ve bireylerin farkında olması ve üzerine düşeni yapması gereken bir konudur. İSMMMO Olarak konu ile ilgili ulusal ve uluslarası çalışmaları yakından takip ediyoruz. Meslek mensuplarımızın sürdürülebilirlik farkındalığının sağlanması, sürdürülebilirlik raporlama ve güvence denetimlerinde etkin rol üstlenebilmeleri için gerekli bilgi ve yetkinliği sağlayacak eğitimlerin düzenlenebilmesi için hazırlık çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Değerli Meslektaşlarım;

Aralık ayı bizler için mesleki anlamda yoğun geçen bir ay olmakla birlikte içinde bulunduğumuz yıla veda edeceğimiz aydır. 2023 yılı ülkemizde henüz yaralarını saramadığımız deprem ve sel felaketlerini yaşadığımız bir yıl olduğu gibi dünya genelinde de halen devam eden savaşların yaşandığı bir yıl oldu. Umudumuz odur ki 2024 yılı ülkemiz ve dünyamız için kaynakların adil olarak paylaşıldığı, barış ve huzurun egemen olduğu, doğal felaketlerin yaşanmadığı, savaşların sona erdiği bir yıl olsun.

Sevgi ve saygılarımla,

Erol DEMİREL
İSMMMO Başkanı

 

İSMMMO Hakkında

Geleceğe yönelik projeleriyle, üyelerinin gelişimini sağlayan; Şeffaflığı, denetimi, yeniliği savunan ve çevre sorunlarına duyarlı; Toplumumuzun aydınlatılmasına, akademik, mesleki kamuoyuyla güçlü işbirliği yaparak ekonomik kalkınmaya katkı sunan, lider kurum olmaktır.