Sevgili Dostlar
Yaz; bir yıl boyunca yaptığımız işimiz dışında dinlenme, soluklanma ve tatildir. İnsanın en hafif giysilere bürünmesi, ruhsal olarak sıkıntı ve çöküntüden uzaklaşması, düşünsel olarak da ağır yemeklerin yenmediği akşam sofralarından dingin ve diri kalkmasıdır yaz. Yazın etkisi ilköğretim öğrencisinden emekliye kadar benzerdir: İş ya da ders dışı istekleri gerçekleştirme, ilgi alanına zaman ayırma dönemidir.
Biz de, muhasebeci mali müşavirler olarak Mali Tatili geride bırakıp işlerimize döndük. Yeniden gündelik koşturma içine girdik. Bir yandan da yazın en sıcak günlerini yaşıyoruz. Havanın denizin nemiyle birleşip, sıcaklığı bir kat daha zor katlanılır duruma getirmesi yanında, sürekli ve hızlı değişen günlük siyasal yaşamın gerilimiyle, hepimizin stresi daha da artıyor.
Askeriyedeki istifalar, Güneydoğu’da sonu gelmeyen ölümler, döviz kurlarındaki çalkantı, olası ekonomik kriz benzeri haberler ne yazık ki Türkiye’nin gündemini oluşturuyor.
Yerli ve yabancı ekonomi uzmanları, Türkiye’de olası bir ekonomik krizi, Türk sanayisinin ithalata bağlı sıcak parayla yürümesine, dış ticaret açığının yüksekliğine ve cari açık döviz kuru ile gerçekçi kurun dengeli olmayışına bağlı olarak dile getiriyor. Haziran ayında 10.2 milyar lirayı bulan dış ticaret açığının rekor kırması da karamsarlığı artırıyor. Kamunun ve özel sektörün döviz borcu ise adeta bıçak sırtı…
Şunu biliyoruz ki; ülkelerin ekonomik sorunlarına çözüm bulmak yalnızca iktidara bağlı bir durum değildir. Herkesin ekonomide ve siyasette sağlıklı sonuçlar alınmasına katkı sağlaması önemlidir. Dileğimiz Sayın Başbakanın belirttikleri gibi yalnız ekonomik değil her türden krizin yaşanmayacağı bir Türkiye’dir.
Hepinize iyi bir yaz dönemi diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Yahya Arıkan
Başkan